Bu yazımı her izlememde çok etkilendiğim Aamir Khan'ın yönetmenliğini yaptığı "Her Çocuk Özeldir" filminden yola çıkarak yazıyorum.
Aileler çocuklarının ne istediğini önemsemeden öğretmen, avukat, mimar, doktor gibi mesleklere sahip olmalarını istiyorlar. Çocuğun yeteneklerinin farkına varmasına yardımcı olmak yerine yüksek not alsın, başarılı olsun, herkes tarafından övülsün istiyorlar. İstedikleri olmadığı zaman çocuğa karşı kötü söz kullanabiliyorlar. Ve bu gibi durumlar çocuğun içine kapanmasına, sevdiği şeylerden uzaklaşmasına yol açabiliyor. Ancak her çocuk birbirinden farklıdır, hepsinin ayrı bir yeri vardır, beş parmağın beşi bir değildir ve her çocuk aynı kabiliyete, beceriye ve hayallere sahip değildir. Önemli olan bir çocuğu anlayabilmek onun dünyasını onunla hissedebilmektir. Ailelerin ne istediği değil çocuğun ne istediği önemlidir. Her çocuğun içinde keşfedilmeyi bekleyen bir yeteneği vardır ve bu yeteneği sabırla, azimle ortaya çıkaracak olan ailesi ve öğretmenleridir.
Aslında eğitimciler disiplinin, sert kuralların her zaman işe yaradığını belirtseler de yanılıyorlar. Her çocukla özel olarak ilgilenmeli ve yaptıkları işi sevgiyle yapmalılar belki de o zaman önlerindeki küçük mucitleri keşfedebilirler. Çocuk eğitilirken şiddetten, kıyaslamadan kaçınılmalıdır çünkü hiçbir insanın dünyada eşi benzeri yoktur ve eğitim zorla değil sevgiyle olmalıdır.
Herkes aynı şeyi başaramaz ve başarmak zorunda değildir. O matematikte iyidir diğeri tarihte, biri resimde, biri müzikte. Herkes farklıdır. Kimse kimseden üstün değildir. Matematiği anlayan zeki kişi, resim yapan ise boş işlerle uğraşan kişi değildir. Her çocuk eşit seviyede eşit hızda öğrenemez. Yavaş öğrenen bir çocuğun zekası da yavaş değildir. Farklılıklarımız bizim renklerimizdir, doğanın kanunudur.
Çocuklardaki farklılıklara saygı duymalıyız ve unutmayalım ki eğitim her yerdedir.
FACEBOOK YORUMLAR