DİJİTAL YERLİLER'E KARŞI DİJİTAL GÖÇMENLER

Kim bu dijital yerliler ve dijital göçmenler? Bu kişileri daha önce hiç gördünüz mü? 
Aslında bu kavramları daha önce hiç duymamış olsanız bile bilmenizi isterim ki dijital yerli ve dijital göçmen dediğimiz bu kişiler bizlerden başkası değil. Yani nerdeyse her gün bir dijital yerli ve bir dijital göçmenle aynı ortamda bulunuyor, sohbet ediyor ve vakit geçiriyoruz. Kısaca bu iki kavramın bizlerin dijital çağdaki yansımamız olduğunu söyleyebilirim. Şimdi gelin bu kişileri biraz daha yakından tanıyalım.
Dijital yerliler, 1980 sonrası doğmuş olan teknoloji ve internet ile küçük yaşlardan itibaren tanışmış kişiler olarak tanımlanabilir. Bu kişiler sosyal ağları ve internet dilini etkili bir şekilde kullanabilen kişilerdir. Teknolojinin bize sunduğu her olanaktan üst düzeyde faydalanırlar. Hayatlarının merkezinde teknolojik cihazların ve internetin bulunduğu dijital yerliler bu sayede her bilgiye saniyeler içinde ulaşabilmektedirler. Buna bağlı olarak da sabırsız ve aceleci bir yapıya sahip olmaktadırlar. Yapılması gereken işleri ise teknolojinin avantajlarından yararlanarak kolaylıkla hallederler. Sanal ortamlara kolaylıkla uyum sağlayarak internet ağları üzerinde birden fazla işi aynı anda yürütebilirler. Birden fazla işi aynı anda yürütmelerine bağlı olarak da dikkat eksiklikleri ortaya çıkar. Sosyal ağları eğlence, oyun, iletişim ve eğitim gibi birçok farklı amaçla kullanabilmektedirler. Dijital yerlilerin büyük bir çoğunluğu kendine ait ya bir telefona ya da bir bilgisayara sahiptir. Teknolojik cihazlarını, günün büyük bir çoğunluğunda aktif olarak kullanırlar. Bunların yanında sosyal olmak da onlar için oldukça önemlidir. Büyük bir çoğunluğu en az bir sosyal ağa üyedirler. Genel olarak özelliklerine baktığımızda bu kişilerin son günlerde adını sıklıkla duyduğumuz Z kuşağının bir parçası olduğunu söylemek de yanlış olmayacaktır.
Dijital göçmenler ise 1980 öncesi doğmuş olan teknoloji ile sonradan karşılaşan ve bu hızlı gelişmelere bir şekilde ayak uydurmaya çalışan nesli ifade etmektedir. Teknolojik araçlara uyum sağlama konusunda güçlük yaşasalar da bir şekilde ilerleyen teknolojiye er ya da geç adapte olabilmektedirler. Sosyal ağları dijital yerliler kadar etkili kullanmasalar da dijital yerlilere göre daha sabırlıdırlar ve beklemeyi bilirler. Bu ağları kullanırken bir kılavuz eşliğinde daha kolay öğrenebilirler. Buna rağmen dijital göçmenlerin bilgiye ulaşmada tercih ettikleri öncelikli kaynak internet değil basılı olan kaynaklardır. İnternet ortamında sürdürülen işlerde odaklanma süreleri dijital yerlilere göre daha uzundur ve tek bir işe odaklanmaktırlar. Uzun yazıları okumayı ve sabırlı bir şekilde bilgi toplamayı tercih ederler. Teknolojiyi kullanma amaçları daha çok bilgi edinme amaçlı olsa da çağımızın sunduğu yeniliklerle beraber dijital göçmenler de sosyal ağları eğlence ve oyun amaçlı kullanmaya başlamışlardır.
Bugün teknoloji çağı olan günümüze baktığımızda ise toplumlarda dijital yerlilerin çoğunluk olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Dijital yerliler ve dijital göçmenler arasında bulunan bu farklılıklar kaçınılmaz olarak bu iki topluluk arasında çatışmaları ve sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunların bir yandan teknoloji konusunda verilen eğitimler ile ortadan kaldırılabileceğini ve dijital ortamlarda kişilerin bir ortak paydada buluşmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum.